Sa, 20.Apr.2024 - 00:24
Türk Yazarlarin En Cok Satan Kitaplari

Saf ve Düşünceli Romancı

Orhan Pamuk
Orhan Pamuk, yazı yazmanın ve romancılığın otuz beş yıllık meslek sırlarını, Harvard Üniversitesi'nde verdiği Norton derslerinde açıklıyor. Daha önce T. S. Eliot, Borges, Calvino ve Umberto Eco gibi yazarların da verdiği bu derslerde, Pamuk edebiyat ve sanat anlayışını bir bütün olarak sunuyor.

Bir romanı okurken kafamızda ne gibi işlemler yaparız?

Roman kahramanlarıyla gerçek insanlar arasındaki ilişki nedir?

Roman sanatı ile şiirin, resmin ve siyasetin ilişkisi nedir?

Yazarın kendi sesi, imzası, özel dünyası nasıl oluşur?

Romancı nerede kendisini, nerede başkalarını anlatır? Romanı gerçek yapan "gizli merkez" nedir ve nasıl kurulur? Pamuk bütün hayatı boyunca meşgul olduğu bu soruları Türk ve dünya edebiyatından örneklerle cevaplıyor.

Pamuk, bu kitapta roman okurken ve yazarken karşılaştığı harikaları, kendi kişisel deneyimleri ve hatıralarından aldığı güçle, herkesin anlayacağı bir konuşma dili ve rahatlığıyla hikâye ediyor...
(153 Sayfa)
ISBN: 9789750509407
Yayın evi: Iletisim
7,90 €

Weitere Informationen

"... Orhan Pamuk, bir romanı okurken kafamızın yaptıklarını dokuz maddede sıralıyor ki bunlar aslında yazarken de yapılması gerekenler (Burada söylemeyeceğim, kitabı alın okuyun). Yine de birkaç ipucu verebilirim: - Bir romanı okumaya başlamanın, bir manzara resmine girmek gibi bir şey olduğunu, romancıların çoğu gizlice ve açıkça sezerler. - Roman okumanın asıl zevki, dünyayı dışarıdan değil; içeriden, o dünyada yaşayan kahramanların gözünden görebilmekle başlar. - Romanlar temel olarak görsel edebi kurmacalardır. Bir roman en çok görsel zekâmıza, şeyleri gözümüzün önünde canlandırma yeteneğimize, kelimelerden resimler hayal etme gücümüze seslenerek üzerimizde etkisini kurar. - Bazı yazarlar 'kelimesel,' bazı yazarlar 'görsel'dir. Bununla bazı yazarların daha çok okurun 'görsel hayal gücü'ne, bazı yazarların ise 'kelimesel hayal gücüme' seslendiğini kastediyorum. - Romancı, hayal ettiği şeyi en iyi ifade edecek kelimeyi aramakla kalmaz yalnızca, yavaş yavaş en iyi ifade edebileceği şeyi hayal etmeyi de öğrenir. - Bazı yazarlar, romanlarını yazarken, kullandıkları teknikleri, kafalarıyla yaptıkları işlemleri ve hesaplamaları, roman sanatının kendilerine sunduğu vitesleri, el frenlerini ve düğmeleri kullandıklarını, hatta bunların yenilerini icat ettiklerini fark etmezler de, çok doğal bir şey yapıyormuş gibi sanki kendiliğinden yazarlar. Roman yazmanın (ve okumanın) yapay bir yanı olmasını hiç mesele etmeyen bu tür duyarlığa, bu tür roman okuruna ve yazarına 'saf' diyelim. Bunun tam tersi bir duyarlığa, yani roman okurken ve yazarken metnin yapaylığına ve gerçekliğe ulaşamamasına takılan ve roman ayzılırken kullanılan yöntemlere ve okurken kafamızın işlemlerine özel bir şekilde dikkat eden okurlara ve yazarlara da 'düşünceli' diyelim. Romancılık, aynı anda hem saf hem de düşünceli olma işidir. - Bütünüyle saf ve bütünüyle düşünceli okurlardan uzak durun!.." KÜRŞAD OĞUZ /HABERTÜRK
Bu ürünü alanlar başka neler almışlar?
 
Değerlendirme
Yorum bulunmamaktadır: Yorum yazınız!