Madam Bovary
Gustave Flaubert

"Ama aynada fark ettigi yüzünü tuhaf buldu. Gözleri hiçbir zaman bu kadar büyük, bu kadar siyah, bu kadar derin olmamisti. Benligine yayilmis yüce bir sey degistiriyordu yüzünü. 'Bir sevgilim var!' deyip duruyordu kendi kendine. Yeni gelmis baska bir ergenlik çagi gibi zevk duyuyordu bu düsünceden.
Askin sevinçlerine, uzun zamandir umudunu kesmis oldugu mutluluk atesine sonunda kavusacakti demek. Olaganüstü bir yere giriyordu. Burada her sey tutku, cosku, sayiklama olacakti. Her yani mavimsi bir sonsuzlukla çevriliydi. Duygunun doruklari düsüncesinin isigi altinda kivilcimlaniyordu." (...)
"Artik eskisi gibi Emma'yi aglatan o tatli sözleri ve onu çilgina çeviren atesli oksamalari yoktu. Öyle ki Emma'nin içine gömülmüs oldugu o büyük asklari tükeniyormus gibi geldi Emma'ya, yataginda kendi kendini tüketen bir irmagin suyu gibi... ve Emma dipte kalan çamuru fark etti." (...) "Benden daha güzel olan çok kadin var belki ama ben sevmesini daha iyi biliyorum! Ben senin hizmetkarinim, senin kapatmanim ben! Sen benim kralimsin, putumsun! Iyisin, yakisiklisin, akillisin, güçlüsün!" (...) "Emma yavas bir giysi gibi düsüyor, her zaman ayni biçimi tasiyan, ayni dili konusan tutkunun tekdüzeligi çirilçiplak ortaya çikiyordu."
Ilk yayimlanisinda müstehcenlikten yargilanan Madam Bovary, Flaubert'in bu önemli basyapiti, hak ettigi yerde... "Oglak Klasikleri" arasinda.
(392 Sayfa / Madam Bovary / Gustave Flaubert / Oglak Yayinlari / Türkcesi Ismail Yerguz / www.turkkitap.de / Türk Kitabevi Tel: 0049 69 250506 / Türkische Buchhandlung Frankfurt/M)