Do, 18.Apr.2024 - 08:24
Türk Yazarlarin En Cok Satan Kitaplari

Kirli Ellerin Ittifaki

Aziz Ergen
O genç bir subay olarak Doğu ve Güneydoğu’da sıcak çatışmaların içinde bulunmuş; ölümle burun buruna gelmişti.
Ülkesinin en ücra köşelerinde “önce insan” sağduyusuyla hareket etmişti.
Onun için Türkiye’nin geleceği her türlü makam ve mevkinin üstündeydi... Başarılı, gelecek vaat eden, Silahlı Kuvvetler’de derece ve takdir toplayan bir subaydı...
Onu Jandarma Kaçakçılık ve Organize Suçlar Daire Başkanlığı’na uygun görmüşlerdi...
O da Cudi’de Gabar’da ne yaptıysa aynı anlayışla işine sarıldı... Bir gün, “küçücük bir kaset” geçti eline...
Bu kaset çok şey söylüyordu... Hemen gerekli hazırlıklara komutanlarının da bilgisi ve yönlendirmesiyle başladı. Operasyonun adını “Beyaz Enerji” koymuşlardı. Umudun, saflığın rengi olan “Beyaz” kısa sürede bir dizi operasyonun da ön adını oluşturacaktı.
Albay Aziz Ergen “Beyaz Enerji” olarak adlandırılan operasyonda üç aylık teknik soruşturmanın ardından tüyler ürpertici sonuçlara ulaşmıştı.
Karşısına çıkan isimler ülkenin etkin siyaset adamları, bürokratları ve işadamlarıydı... O da gereğini yaptı. Eldeki sağlam deliller karşısında “yolsuzluk” kıskacındaki isimlerin söyleyecekleri bir şey yoktu. Rüşvet teklif etmek dışında... Trilyonluk rüşvet teklifini hiç düşünmeden elinin tersiyle itti.
O, “arı kovanına” değil “yılan yuvasına” çomak sokmuştu. “Etkin isimler”in “etkin dostları”nın devreye girmesi uzun sürmedi... Ve, Albay Aziz Ergen bir gece yarısı tebliği ile tayin edildi... Tam da “Mavi Akım”la ilgili sorgu ve tutuklamalara başlayacakken, görev yeri değiştirilmişti...
Tartışmalı görev yeri Jandarma Okullar Komutanlığı’nda da çok şeye tanık olmuştu... Amerikalı Bayan Rosa gibi... Tayin isteği onu Şırnak’ın Uludere ilçesi Gülyazı köyüne götürmüştü... Hem de Kıdemli olmasına rağmen...
Olsun! .. Orası da “vatan toprağı”ydı. Orada da görevini layıkıyla yerine getirdi...
Kuzey Irak sınırındaki bir operasyonda Amerikalı Albay Martin Rollinson’u sorguya çekmesi, kamuoyuna “Çuval olayının rövanşının alınması” olarak yansıdı.
(Kitabin arka kapak yazisidir.)

(232 Sayfa)

Kitapla ilgili Radikal Gazetesinde (09/02/2007) yeralan haber söyle:

'Beyaz Enerji'de Yalman ismi
'Beyaz Enerji'de Yalman ismi

ANAP-DSP-MHP koalisyon hükümeti döneminde gerçekleştirilen 'Beyaz Enerji' Operasyonunun kilit isimlerinden dönemin Jandarma Kaçakçılık ve Organize Suçlarla Mücadele Dairesi (KOM) Başkanı emekli kurmay albay Aziz Ergen, sıra Mavi Akım ve Botaş'a gelince engellendiklerini söyledi.
Ergen, "Biz durdurulduk. Nasıl durdurulduk? Olayı (dönemin Jandarma Genel Komutanı Orgeneral) Aytaç Yalman'a indirgemek doğru değil. Durduran bir sistem vardı.
O da bir parçası olmuştur.
Bunu bu saatten sonra konuşmak lazım" dedi. Ergen, dönemin İçişleri Bakanı Sadettin Tantan'ın Yalman'a "Cezaevlerinde olaylar gittikçe tırmanıyor, hükümet çok zor durumda. Eğer Enerji Bakanlığı'ndaki yolsuzluklarla ilgili operasyonu da yaparsak hükümet yıkılır.
Önce cezaevi operasyonunu yapalım" dediğini ve operasyonun planlanandan geç yapıldığını da belirtti.
2001 yılının ilk aylarında Kayseri'deki Yamula Barajı konusunda dönemin Enerji Bakanı Birsel Sönmez'le Demir Enerji Genel Müdürü arasındaki rüşvet pazarlığına ilişkin telefon kayıtlarını değerlendiren Jandarma Genel KOM Başkanlığı düğmeye basmış, DGM Savcısı Talat Şalk'ın da devreye girmesiyle TEAŞ ve TEDAŞ gibi kurumların yönetimleri gözaltına alınmıştı.

Bakanlara uzandı

Operasyon daha sonra Enerji Bakanı'nın istifasına, hükümetin düşmesine varan gelişmelerin en önemli adımlarından biri olmuştu. Bakanlıkta birçok ihalede benzer olaylar olduğu ortaya çıkınca operasyon genişlemiş, bürokratlar ve işadamlarıyla başlayan soruşturma bakanlara kadar uzanmıştı. Dönemin Enerji Bakanı Cumhur Ersümer halen Yüce Divan'da yargılanıyor.
Aziz Ergen, altı yıl sonra yayımladığı 'Kirli Ellerin İttifakı' adlı kitapta o dönem gün ışığına çıkmayan sırları anlattı. Kitapta, dönemin Jandarma Genel Komutanı emekli orgeneral Yalman'ın operasyondaki rolüne ilişkin önemli anlatımlar var.
Yamula Barajı konusundaki telefon kayıtlarını gören Yalman, konuyu dönemin İçişleri Bakanı Saadettin Tantan'a değil Genelkurmay Başkanı'na iletmek istedi.
Ancak Yalman'a Kurmay Başkanı Korgeneral Yusuf Soybaş ve Harekât Başkanı Tümgeneral Osman Özbek, "İçişleri Bakanı'na bildirmeniz gerekir" diyerek itiraz etti. Bunun üzerine Yalman "Bir kurmay başkanıyla komutan ayrı düşünüyorsa birlikte çalışamaz" dedi.
Ancak yine de iki generalin istediğini yaptı ve Genelkurmay Başkanı yerine Tantan'ı aradı.

'Hayata Dönüş' pazarlığı

Ergen'in, kitabında 'Beyaz Enerji' operasyonu öncesinde İçişleri Bakanlığı ile Jandarma Komutanlığı arasındaki pazarlıklara da yer verildi.
Buna göre, Tantan, Yalman'a "Cezaevlerinde olaylar gittikçe tırmanıyor, hükümet çok zor durumda. Eğer Enerji Bakanlığı'ndaki yolsuzluklarla ilgili operasyonu da yaparsak hükümet yıkılır. Önce cezaevi operasyonunu yapalım" dedi.
Ergen, Tantan'ın bu isteğinden sonra 'Beyaz Enerji' operasyonunun 2001'in Ocak ayına kaldığını anlattı.
Jandarma 19 Aralık 2000'de 'Hayata Dönüş' operasyonuyla cezaevlerine müdahale etmişti. Tantan'ın bu operasyon başlayınca Ergen'e "Bu operasyon seni de, beni de yiyecek" demesi kitaptaki bir diğer ilginç anekdot.
Ergen'in kitabındaki önemli bir iddia da Yalman'ın Jandarma KOM'u operasyondan çektiği yönünde. Ergen, Yalman'ın dönemin DGM Başsavcısı Cengiz Köksal'dan Jandarma KOM dairesinin operasyonda kalması için izin almasını istediğini, buna karşın Köksal'ın kendisini davet eden yazıyı Jandarma'ya gönderdiği gün Azerbaycan'da görevlendirildiğini anlatıyor.
Ergen, "Operasyonu Yalman mı durdurdu" sorumuzu şöyle yanıtladı: "Biz durdurulduk. Olayı (dönemin Jandarma Genel Komutanı Orgeneral) Aytaç Yalman'a indirgemek doğru değil. Durduran bir sistem vardı. O da bir parçası olmuştur. Yani bizi durduranları da bir durduran vardı. Bunu bu saatten sonra konuşmak lazım."

Ne eksik kaldı?

Ergen, "Operasyondan sonra iki kurumun yöneticileri yakalandı, işadamları gözaltına alındı, tutuklandı. Operasyon durunca ne eksik kaldı" sorusunu yanıtlarken de "TEDAŞ'a, TEAŞ'a dokunduk. BOTAŞ'a geldik. Mavi Akım ile ilgili dosyalar geliyordu. Ancak işten el çektirilince Mavi Akım'a dokunamadık" dedi.
Ergen, yargı Mavi Akım konusuna el atmadan önce kendilerinin Jandarma Karargâhı'nda Beyaz Enerji operasyonunu planladıklarını ve savcı Talat Şalk'ın da kendileriyle toplantılara katıldığını anlattı. Jandarmanın önemli mesafe aldığını anlatan Ergen, eski Fazilet Partisi Milletvekili Nazlı Ilıcak'ın dönemin DGM Savcısı Nuh Mete Yüksel'e dosya verdiğini ve DGM devreye girdikten sonra soruşturmanın savcılığa devredildiğini de vurguladı.
Ergen'in kitabında bir gazeteciden de söz ediliyor.
Yazar: Aziz Ergen
7,90 €
Bu ürünü alanlar başka neler almışlar?
 
Değerlendirme
Yorum bulunmamaktadır: Yorum yazınız!