Cezasız Eğitim
Kişilik Gelişiminde
Adem Günes
Birçok yetişkin cezasız çocuk eğitimi olamayacağına inanır… Çocuğun neyin doğru, neyin yanlış olduğunu öğrenebilmesi için ceza ve mükâfatın iyi bir eğitim yöntemi olduğunu düşünür.
“Ceza kötü bir şey olsaydı, çocukken cezalandırılan bizler de kötü insanlar olurduk” der. Ceza insanı kötü biri yapmaz belki… Ama hiperaktif yapar… Şımarık yapar… Yılışıklaştırır… Öfkeli hale getirir…
Eşi ile bağ kuramaz, çocuğu ile oynayamaz biri yapar… Ceza bir eğitim aracı değil, bir aşağılama davranışıdır… Çocuk aşağılanarak değil, ancak değerlilik hissiyle kişiliğini geliştirir…
Pedagog Adem Güneş, Cezasız Eğitim’de çocukluktan yetişkinliğe kişilik gelişimini inceliyor. Baskı, zorlama ve cezanın çocuğun kişiliğine nasıl yansıdığını gözler önüne seriyor. Cezasız Eğitim, çocuk eğitimine bakış açınızı kökten değiştirecek bir eser…(288 Sayfa) www.turkkitap.de / Arka Kapak Yazisi.
“Ceza kötü bir şey olsaydı, çocukken cezalandırılan bizler de kötü insanlar olurduk” der. Ceza insanı kötü biri yapmaz belki… Ama hiperaktif yapar… Şımarık yapar… Yılışıklaştırır… Öfkeli hale getirir…
Eşi ile bağ kuramaz, çocuğu ile oynayamaz biri yapar… Ceza bir eğitim aracı değil, bir aşağılama davranışıdır… Çocuk aşağılanarak değil, ancak değerlilik hissiyle kişiliğini geliştirir…
Pedagog Adem Güneş, Cezasız Eğitim’de çocukluktan yetişkinliğe kişilik gelişimini inceliyor. Baskı, zorlama ve cezanın çocuğun kişiliğine nasıl yansıdığını gözler önüne seriyor. Cezasız Eğitim, çocuk eğitimine bakış açınızı kökten değiştirecek bir eser…(288 Sayfa) www.turkkitap.de / Arka Kapak Yazisi.
ISBN: 978-605-08-2508-4
Yazar: Adem Günes
Yayın evi: Timas
12,90 €
19 % daha ucuz
Weitere Informationen
* Kendisini başkalarının gözünde eksik, yanlış, hatalı, görgüsüz görülmemek üzere kontrol altında tutan kişiler gerçek kendiliğe erişemezler. Böylesi kişiler ne kendilerinin, ne de kendi yakınlarının hatalı davranışlarına tahammül edebilirler. ‘Başkaları ne der’ kaygısını sürekli içlerinde taşırlar. Kendilerini sürekli çevresindeki insanlara karşı sorumlu hissederler. Halbuki gerçek kendilik bireyin başkaları ne der diye kendini sınırlandırması değil, kendi sorumluluğunu başkaları olmadan da üzerinde taşıma bilincine erişmesidir.
* Psikoloji bize öğretti ki, insanoğlunun en anlamsız savaşı ‘bir başkasını kontrol altında tutma çabasıdır…’ Çünkü insan, özgürlüğe yatkındır, kontrol altında tutulmaya çalışıldıkça hırçınlaşır, agresifleşir, sınır dışı davranışlar sergilemeye başlar.
*Çocuğu kendi gibi olarak yetişkinliğe taşıyan hisler çocukla çevresi arasında gerçekleşen doğal hislerdir. Burada akla, doğal hisler nasıl anlaşılır sorusu gelebilir. Duygusal kökeni olan ve duygudaki gerçekliği kadar davranışa dönüşen hisler doğallık taşır.
* Yetişkinin duygularında yaşadığı hislerin katışıksız olarak bedeninde görünür hale gelmesi çocuğun kendini güvende hissetmesine sebep olur.
* Yetişkinin içinden gelmediği halde çocuğa sürekli bir iyilik hali, sürekli bir vericilik içerisinde davranması görünürde takdir edilesi bir yetişkin-çocuk ilişkisi olsa da çocuğun organik olmayan hisler edinmesine yol açar.
* Duygusal ihtiyaçlarını bastırmayı öğrenerek büyümüş kişiler, büyüyüp eş olduklarında kendi eş ve çocukları ile eşduyum yapma yeteneklerinin zarara uğradığını fark ederler.
* Çocukluk yıllarında, psikolojik şiddet mağduru olan kişi, yetişkinlik yıllarında can sıkıcı, moral bozucu, ‘çözümü olmadığını düşündüğü problemler’ ile karşılaştığında kendi kendine veya o anda ilişki içerisinde olduğu kişilere bıkkınlık ifadeleri kullanır.
Yazar:
Bu ürünü alanlar başka neler almışlar?
Değerlendirme
Yorum bulunmamaktadır: Yorum yazınız!