Do, 28.Mär.2024 - 17:05
En Yeni Kitaplar

Haliç’te Yaşayan Simonlar 
Türkiye'nin Gündemindeki Kitap

Hanefi Avci
Türkiye'nin gündemine oturan ve Cemaat yapılanmasını ilk kez dile getiren Hanefi Avcı'nın "Haliç'te yaşayan Simonlar" kitabı satış rekoru kırıyor!..
"Emniyet Teşkilatının efsanevi ismi, Susurluk sürecinde cesur duruşuyla gerçek bir kanun adamı tavrı gösteren Hanefi Avcı yine doğru bildiklerini söylemeye devam ediyor. Ucunun kime dokunduğuna bakmadan, yalnızca ülkesine karşı vicdani sorumluluğunu yerine getirmek için son dönemde yaşananların iç yüzünü kamuoyuna açıklıyor. 

Kitap iki bölümden oluşuyor. Devlet başlıklı ilk bölümde, yıllarca devlete hizmet etmiş bir güvenlik görevlisi olarak geçirdiği fikirsel dönüşümü, bu dönüşüme neden olan olayları okurlarla paylaşıyor. Bu fikirsel dönüşümün sonucunda Avcı artık, uzun yıllar mücadele ettiği, sisteme muhalif grupların demokratik ve sağlıklı bir sistemin olmazsa olmazı olduğuna, farklı fikir ve düşüncelerin topluma zarar değil, ancak bir zenginlik katacağına, güvenlik sorununa indirgenen Kürt sorununun ancak demokratik hak ve özgürlükler alanının genişletilerek siyasi yollarla çözümlenebileceğine ve ordunun batılı ülkelerde olduğu gibi siyasetin dışında kalarak güçlü bir ordu olabileceğine inandığını açık yüreklilikle ifade ediyor. Avcı, bu kitabı yazmaktaki önemli amaçlarından birinin, böyle köklü bir değişim yaşamasına neden olan mesleki tecrübelerini aktararak, çok geniş bir kriminal yelpazede çalışmış olmanın verdiği donanımla kendinden sonra geleceklere yol göstermek olduğunu belirtiyor. 

Cemaat başlıklı ikinci bölümde ise Avcı devletin çeşitli kurumlarına nüfuz etmiş cemaat yapısının son zamanlarda meydana gelen olaylardaki (özel yetkili mahkemelerin sürdürdüğü tahkikatlardan, telefon dinlemelerine, vs.) rolünü ortaya koyuyor. Cemaatin polis, ordu, MİT, jandarma, yargı ve diğer devlet kurumları içerisinde ayrı bir hiyerarşik örgütleme kurarak ve bu teşkilatların sistemlerini bozarak çalışmalarını engellediğinden, üstüne üstlük bu teşkilatların personeli arasında ayrım, güvensizlik ve düşmanlık yaratarak kurumları içerden ve tamir olunmaz biçimde yaraladığından bahsediyor. Bugün özellikle özel yetkili mahkemelerce yürütülen tahkikatların, arka planda cemaatin talimatı ile Emniyet İstihbarat Şubesindeki unsurları ve cemaate bağlı savcılar desteği ve zorlaması ile yürütüldüğüne, yürütülürken hukuksuz işlemlerin yapıldığına dair ciddi emareler olduğunu iddia ediyor. Tüm bu iddialarını, delilleriyle sağlam bir zemin üzerine inşa ediyor. 

Avcı kitabın başlığında iki metafor kullanıyor; bunların devlet görevlilerinin, belli bir ideoloji etrafında örgütlenmiş grupların ve genel anlamda toplumun zihniyetini tanımlayabilmek için ne kadar isabetli bir biçimde seçilmiş olduğunu kitabı okuyup bitirdiğinizde anlayacaksınız. Görünen değil, perde arkasındaki gerçekleri merak ediyorsanız Emniyet teşkilatının güvenilir ve öncü ismi Hanefi Avcı'nın dürüst ve cesur sesine kulak verin!..

Hanefi Avcı, meslek hayatına 1976 yılında Mut ilçe Emniyet Komiserliği görevi ile başladı. Daha sonra İstanbul İstihbarat Şube Müdürlüğü, KOM Dairesi Başkanlığı ve Edirne Emniyet Müdürlüğü görevlerinde bulundu. Avcı, halen Eskişehir Emniyet Müdürü olarak göre yapmaktadır. 2006 yılında TASAM'ın Stratejik Vizyon Sahibi Bürokrat Ödülü'nü kazanmıştır. Avcı, Emniyette teknik-elektronik istihbaratın kurucusu olarak bilinir...
(608 Sayfa)
ISBN: 9789752870758
Yayın evi: Angora Yayincilik
13,90 €
19,90 €
31 % daha ucuz

Weitere Informationen

Gazete Haberlerinden: 
Özel Yetkili İstanbul Cumhuriyet Savcısı Mehmet Berk, "Haliç'te yaşayan Simonlar Dün Devlet Bugün Cemaat" adlı kitabında kendisi hakkındaki anlatımları nedeniyle, tutuklu Emniyet Müdürü Hanefi Avcı aleyhine 100 bin TL'lik tazminat davası açarak, kitabın toplatılması yönünde tedbir kararı alınmasını istedi. Eski İstihbarat Daire Başkanı Avcı, Fethullah Gülen cemaatinin devleti ele geçirdiğini iddia etti. 
Kitabında telefonlarının dinlemeye alındığını, komployu fark edince İçişleri Bakanı’na şikâyette bulunduğu anlatan Avcı, tüm yaşananları Başbakan’ın Başdanışmanına anlattığını, aradan zaman geçmesine rağmen harekete görmeyince kitap yazmaya karar verdiğini ifade etti. 
Kitabına “Haliç’te yaşayan Simonlar Dün Devlet Bugün Cemaat” adını veren Avcı, emniyet, yargı ve Türk Silahlı Kuvvetleri içindeki Fethullahçı yapılanma sorunun çözülmesi gerektiğini, aksi halde insanların özgürlüğü ve hayatı ile özel sektör ile holdinglerin tehlike altında olduğunu kaleme aldı. Angora Yayınları’ndan çıkan 600 sayfalık kitapta Avcı, cemaate bağlı polislerin, savcıların cemaatin amaçlarına görev davrandığını belirtirken Emniyet’in de cemaate bağlı imamlar tarafından yönetildiğini kaleme aldı. 
Görev yaptığı Mersin, Diyarbakır, İstanbul, Ankara, Edirne ve Eskişehir’de yaşadığı olayları anlatan Avcı, Danıştay saldırısı, Hrant Dink, Rahip Santaro cinayetleri ve Malatya Zirve Yayınevi katliamının yanında Ergenekon davasıyla ilgili de görüşlerini aktardı. Avcı, kitabında “Danıştay saldırısı ciddi bir delile dayanmadan Ergenekon’a bağlandı” derken, saldırıdan sonra polisin, saldırgan Alparslan Aslan’ın telefonuyla ilgili teknik inceleme yaptığını, görüştüğü kişiler arasında takip altındaki Muzaffer Tekin’in adının ortaya çıkmasıyla saldırıyı Ergenekon’a bağladığını belirtti. 
Avcı, kitabında şunları ifade etti: “Danıştay’a silahlı saldırı, Dink’in öldürülmesi, Malatya’daki Zirve Yayınevi katliamı gibi olayların görünen bugünkü faillerinden başka Ergenekon veya benzeri gruplar tarafından yapılmış olacağına mevcut deliller ve olayların oluş biçimine bakarak kimse beni ve makul birini ikna edemez. Bu iddialar zorlamadır. 
Ergenekon örgütünün varlığı konusunda yazılı belge, doküman, örgütsel faaliyet sayılabilecek bazı ilişkiler varsa da eylemleri konusunda hiçbir ciddi emare yoktur. Geçmişte Türkiye’de meydana gelen pek çok olayın (Malatya’daki Zirve Yayınevi Katliamı, Rahip Santoro Cinayeti) Ergenekon tarafından gerçekleştirildiği iddia edilerek epey bir süredir uydurma tanık vs. aranmaya başlandığı net olarak görülüyor. Amacın olayları aydınlatmak değil, Ergenekon’la irtibatlandırmak olduğu açıkça ortadadır.” 
Avcı ayrıca PKK, Hizbullah ve Dev-Sol gibi terör örgütlerinin iddianamelerde olduğu gibi Ergenekon’un kontrolü altında olduğu iddialarına katılmadığını da ifade etti. ‘Zindan edecekler’ Avcı, kitabında şunları kaydetti: Bunların (cemaat) hayatımın bundan sonrasını zindan edeceğini biliyorum, geçmişte bir çok örgütün hedefi oldum. Amu bu defakinin başka bir şey olduğunun da farkındayım. Kimseye karışmadan sakin üç maymunu oynayıp belki de yükselerek hayatıma devam edebilirdim. ...Ama o zaman insanlığımdan, inançlarımdan, onurumdan utanırım, herkesi kandırsam kendimi kandıramam.  

Ben bu kitapla birlikte açıkça ifade ediyorum ki, tüm bu işleri cemaat yapıyor, bunu artık herkes bilsin. ‘Devlet içinde devlet’ Son zamanlarda gündemi meşgul eden tüm iddiaları yayan cemaattir, onlardan bilgi alan da onlar adına konuşan da cemaatin adamlarıdır. Tarafsız basın mensubu, devletin polisi, savcı numarasını artık kimse yutmasın. Bu işler emniyet ya da hukuk adına yapılmıyor, cemaatin plan ve programı çerçevesinde cemaatin talimatı ile gerçekleştiriliyor. Bazı internet siteleri basın ve yayın hizmeti değil cemaatin propagandasını yapıyor. Büyük illerin Emniyet Müdürleri ve valiler bilsinler ki emirlerindeki polislerin bir kısmı kendilerini değil, cemaat imamını amir olarak kabul ediyorlar. 
Hatta etrafları cemaat mensubu müdür ve amirler tarafından sarılmış durumda. ...
Bu durumun farkındalar ve kısmen biliyorlar ama bilmiyor gibi davranıyorlar. Bazı operasyonları kendileri değil, cemaat yanlısı polisler ile cemaat yanlısı savcılar cemaat imamlarının talimatları ile yürütüyorlar. ‘İllegal ilişkiler’ Bu devlet uğruna bugüne kadar çok can verildi, zaten çok fazla sorunu olan bu devleti ve sistemi daha da bozmak, devleti içinde devlet kurmak akılla izah edilemez. Bu devletin polisi, askeri, medyası oluşturulmak istenen bu sistem içerisinde çalıştırılamaz, bugün olduğu gibi cemaatin hedefleri uğruna hukuksuzluklar, komplo, şantaj ve iftira yöntemleri ile çalıştırılırsa da gelecekte bu ülke herkes için adeta bir cehenneme dönüşür. Gördüğüm manzara korkunç, kadrolu devlet adamları devleti yönetemiyor. Emniyet Genel Müdürü, hatta İçişleri Bakanı haklı olduğunu bildiği bir kişiyi, doğruluğundan emin olduğu bir olayı ya da davayı savunamıyor, güvendiği ve inandığı adamları tuzağa düşürülüyor, haysiyetleriyle oynanıyor ama onlar bu kişilere sahip çıkamıyorlar. 
Kozanlı Ömer kod adlı Osman Hilmi Özdil mi yoksa Emniyet Genel Müdürü, Daire Başkanları mı polis teşkilatını yönetiyor..” 

Olay bir örgütün, cemaatin devlet içerisindeki elemanları vasıtasıyla yürüttüğü örgütsel bir faaliyettir, karşımızdaki kişiler polis, hâkim ve savcı değil, örgütün cemaatin elemanlarıdır. Devletin hukukunu değil, cemaatin talimatlarını yerine getirmektedirler. İstanbul, Ankara, Erzurum ve İzmir’deki bazı özel yetkili savcılar ile bu iller dışındaki bazı polis birimleri arasında illegal bir ilişkinin varlığı açıkça gözükmektedir. Özel yetkili savcılar tarafından bu iller dışında gözaltına alınan ya da aranan kişiler hakkında karar çıkarmadan önce kimlik, iş ve ev adresleri gibi bilgilere ihtiyaç vardır. 
Normalde bu bilgiler o illerin savcıları veya çok uygun olmasa da Emniyet Müdürlükleri üzerinden resmi yazışma yoluyla temin edilmesi gerekirken, bugüne kadar hiçbir yazışma yapılmamıştır. O halde bu bilgiler nasıl temin edilmiştir?
Bu ürünü alanlar başka neler almışlar?
 
Değerlendirme
Eklenildiği tarih: 05-08-2016
Yazar: Fikret
Neymis, günes balcikla sivanmiyor. Gercekler ergec ortaya cikiyor. Hanefi Avcinin hakliligi isin basindan belliydi. ama anlamadilar adami... bir de cezaevine soktular. neyse gercek neymis, hepsini gördük. sanirim arif olan anlamistir.
 
Eklenildiği tarih: 05-08-2016
Yazar: Mehmet Armanli - Isvec
Cemaatin ne kadar tehlikeli bir boyutta örgütlendigi tam 6 yil önce dile getiren Hanefi Avciyi tebrik ederim. 6 yil kaybedilmis bir zaman... Bu kitabi dün yasananlarin ne oldugunu ögrenmek isteyen herkese tavsiye ediyorum. Isvec'ten selamlar, sevgiler. Mehmet. 
 
Eklenildiği tarih: 21-01-2014
Yazar: Hüseyin K.
Mutlaka ve mutlaka okunmas? gereken bir kitap. bu gün türkiyryi yönetenlerin neler yapt?klar?n?, nereden geldikleri, K?MLER ?Ç?N ÇALI?TIKLARI'n? aç?kca ortaya koymaktad?r.
 
Eklenildiği tarih: 05-05-2011
Yazar: yavuz
tezatlarla  dolu bir kitap, sayisiz  tezatlar var  mesela  bir yerde cemeat  tüm kurumlari ele  gecirdi diyor, daha  sonra  bunlarin sayisi 3-5 í gecmez diyor,  bir uyusturucu  baronuyla  olan iliskisi  yüzünden tutuklanacagini anlayinca  kendini  koruya bilmek icin böyle  bir  kitap yazdi,  birileride  yazdigi  kitap yüzünden  tutuklandigini  saniyor,  mehmet  baransunun  "mösyö  avcinin  yazamadiklari"  isimli  kitabi   mutlaka  okumanizi  tavsiye ederim.